Bir yazarın ilham bulma süreçleri ve yaratıcılığı besleyen unsurlar üzerine düşünceler...
Yazma sanatında en zor anlardan biri, ilhamın tükendiğini hissettiğimiz anlardır. Boş sayfa karşısında, kelimeler bir türlü gelmek istemez ve sanki tüm yaratıcılığımız kaybolmuş gibi hissederiz.
Ancak yılların verdiği deneyimle öğrendiğim şu ki, ilham her zaman etrafımızda var. Sadece onu fark etmeyi ve yakalamayı bilmemiz gerekiyor. Bir sokak köşesinde duyduğumuz konuşma parçası, pencereden baktığımızda gördüğümüz manzara, hatta rüyalarımız bile birer ilham kaynağı olabilir.
Benim en büyük ilham kaynaklarımdan biri, insanlarla kurduğum diyaloglar. Eğitimci kimliğimle tanıştığım her insan, aslında potansiyel bir karakter, yaşadığı her deneyim ise potansiyel bir hikaye çekirdeği.
Okumak da ilhamın en güçlü besleyicisidir. Başka yazarların eserlerini okurken, sadece hikayelerinden zevk almakla kalmayız, yazma tekniklerini de öğreniriz. Her okuduğumuz sayfa, bizim yazarlık yolculuğumuzda bir adım daha ileriye taşır.
İlham gelmeyi beklemek yerine, onu aramaya çıkmak gerekir. Hayatın her anında, her köşesinde saklı olan hikayeleri keşfetmek, işte yazmanın gerçek sırrı budur.
Yazar & Eğitimci